Georg Joseph Kamel tarafından 1704 yılında keşfedilen orkide (Orchidaceae), yeryüzünde açan ilk çiçek olarak kabul edilmektedir. Tropikal bir bitki olmasının yanı sıra, Türkiye’de 25 cins ve 50’den fazla tür orkide yetişir. Dünya genelinde yaklaşık 20.000 orkide türü olduğu bilinmektedir.
Orkideler genellikle epifitik bir yapıya sahiptir; ağaçların üzerinde ya da çatlaklarda yetişir, dolayısıyla toprağa doğrudan temas etmezler. Bazı orkideler litofitik bir yapıya sahiptir, bu sebeple kayalar üzerinde yetişen türleri de vardır. Ortamdaki suyu ve besinleri emmek için kökleri özelleşmiş bir yapıya sahiptir. Kökler genellikle havada ya da organik madde bulunan yerlere bulunur.
Orkidelerin 2 çeşit toprak altı organları vardır: yumru veya rizomdur. Yumrulu orkidelerde her bir bitki genellikle iki yumru taşır. Bitki, kışı bir önceki yıl oluşan yumru aracılığıyla geçirir. İlkbahar geldiğinde, bitkinin et köklerinden biri kalınlaşmaya başlar ve ucunda bir yumru daha oluşturur. Bu yumru gelişirken, aynı zamanda yukarı doğru bir tomurcuk aracılığıyla yeni yılın gövdesi oluşmaya başlar. Bitkinin gelişmesi ilerledikçe yeni yumru da gelişir.
Orkideler için uygun toprak oldukça önemlidir. Orkide toprak karışımları, kabuk parçaları, kömür, sphagnum yosunu gibi hafif ve havalı unsurları içerir. Bu toprak karışımları, orkidelerin köklerinin iyi havalanmasını ve suyun iyi süzülmesini sağlar. Orkideler nemden hoşlanır, bu yüzden toprağın nem seviyesini yüksek tutmak gereklidir. Ancak aşırı nem, orkide köklerinin çürümesine neden olabilir; sulama sıklığını doğru ayarlamak önem taşır.
Polisakkaritler ve alkaloidler gibi önemli kimyasallar içeren orkideler, sadece süs bitkisi olarak değil, aynı zamanda ilaç ve gıda alanında da dünyanın çeşitli yerlerinde ve kültürlerinde tercih edilen bir bitkidir.