Neden bazı insanlar belirli hastalıklara daha dirençliyken bazıları daha savunmasızdır?
Genetik çeşitlilik, bir türün çevresel tehditlere ve hastalıklara karşı uyum sağlamasını sağlayan evrimsel bir mekanizmadır. Bir popülasyonun genetik çeşitliliği, hastalıklarla mücadelede bireylere avantaj sağlarken, evrimsel süreçte türün hayatta kalma şansını artırır.
Genetik çeşitlilik, bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Popülasyonlar içinde ne kadar fazla genetik varyasyon varsa, hastalıklara karşı o kadar çok dirençli gen kombinasyonu ortaya çıkma ihtimali olur. Örneğin, bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayan HLA (İnsan Lökosit Antijen) genleri, vücudun patojenleri tanıması ve onlarla savaşmasında etkili olan genlerden biridir. HLA genlerinde çeşitlilik arttıkça, vücut birçok farklı mikroba karşı daha etkili bir savunma geliştirebilir.
Bazı hastalıklara karşı genetik avantaj sağlayan özel bir durum, heterozigot avantajı olarak bilinir. Orak hücre anemisi örneği, bu durumu anlamak için idealdir: Orak hücre anemisine sahip bireyler, sıtma parazitine karşı bir direnç geliştirir. Bu, özellikle sıtmanın yaygın olduğu bölgelerde evrimsel bir avantaj sağlar. Heterozigot bireyler, her iki ebeveynden farklı alleller aldıkları için hem sıtma parazitine karşı dayanıklıdır hem de orak hücre anemisinin ağır etkilerini yaşamazlar.
Genetik çeşitlilik, popülasyonun yalnızca mevcut hastalıklara karşı dirençli olmasını değil, aynı zamanda gelecekte ortaya çıkabilecek tehditlere karşı da hazırlıklı olmasını sağlar. Doğal seçilim yoluyla, direnç sağlayan genler popülasyon içinde yayılır ve türün hayatta kalma şansı artar.
Sonuç olarak, genetik çeşitlilik ve hastalıklara direnç, evrimsel süreçte birbirine bağlı olan ve türlerin hayatta kalmasını sağlayan kritik faktörlerdir. Gelecekte, genetik çeşitliliğin önemi arttıkça, insan sağlığı ve tıp alanında genetik çeşitliliği koruma yöntemlerine daha çok önem verilecektir.
Dauber, A., Rosenfeld, R. G., & Hirschhorn, J. N. (2014). Genetic evaluation of short stature. The Journal of Clinical Endocrinology & Metabolism, 99(9), 3080-3092.
Kozbor, D., & Roder, J. C. (1983). The production of monoclonal antibodies from human lymphocytes. Immunology Today, 4(3), 72-79.
Yano, H., Koga, K., Sato, T., Shinohara, T., Iriguchi, S., Matsuda, A., ... & Kaneko, S. (2024). Human iPSC-derived CD4+ Treg-like cells engineered with chimeric antigen receptors control GvHD in a xenograft model. Cell Stem Cell, 31(6), 795-802.