Tıp tarihinde geçmişe baktığımızda çok sayıda başarısız sonuçlar gösteren ve ölümlere sebep olan ilaçlarla karşılaşmak mümkün. Ancak aralarında öne çıkan biri var ki hâlâ tıp tarihinin en büyük facialarından biri olarak anılıyor: Thalidomide.
Thalidomide, ellili yıllarda Batı Alman ilaç üreticisi Chemie Grünenthal tarafından üretilip piyasaya sürülen bir ilaçtır. İlk olarak sakinleştirici olarak tanıtılan bu ilaç, gebe hayvanlar üzerinde yeterli güvenlilik çalışmaları yapılmadan kısa süre sonra grip, mide bulantısı ve gebe kadınlarda sabah bulantıları gibi çeşitli durumların tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.
Buraya kadar her şey normal gibi gözükse de, Thalidomide'in kullanıldığı dönemde dünya genelinde 10.000'den fazla bebeğin etkilendiği ve hatta bu bebeklerin yarısının doğumdan sonra öldüğü kaydedilmiştir. Thalidomide'nin yol açtığı etkilerle mücadele eden bazı bireyler hala hayatta ve yaşamlarına devam etmektedirler.
Yine de, tüm bu vakaların Thalidomide ile bağlantısının kurulması çok uzun yıllar aldı. Bunun sebebi, ilacın yol açtığı bazı uzuv bozukluklarının, genetik rahatsızlıklara benzerlik göstermesiydi.
Elli yılların sonlarına doğru kusurlu doğan bebek sayısındaki ciddi artış, özellikle tıp camiasını şaşırttı. Beklenen hatalı bebek doğumu yüzdesinin çok üstünde rakamlar gözleniyordu. Bu durumun sebebini çözebilmek amacıyla çalışmalar başlatıldı.
Ancak, mevcut ilacın savunucuları hala Thalidomide kullanan ve sağlıklı bir şekilde doğum yapan nadir ebeveynleri örnek göstererek kendilerini ve ilacı aklamaya çalıştılar. Sonuç olarak, Thalidomide'in yalnızca hamileliğin belirli bir aşamasında alınması durumunda fetüse zarar verdiği fark edildi.
Thalidomide ilacı, erişkin bireylerde el-ayaklarda sinir bozukluklarına neden olabilirken, özellikle hamileliğin erken evrelerinde kullanıldığında uzuvların farklılaşması, görme kayıpları, işitme kayıpları ve iç organlarda tahribata yol açabilmektedir.
İlaç, 26 Kasım 1961 tarihi itibariyle Chemie Grünenthal firması tarafından resmen geri çekilmiştir.