Zamanı neden ileriye doğru akıyormuş gibi algılarız?
Neden geçmişi hatırlarken geleceği hatırlamayız?
Bu yazımızda zamanın doğasını inceleyeceğiz ve bu ilginç sorulara cevap arayacağız. Stephen Hawking, Zamanın Kısa Tarihi adlı kitabında bu durumu 3 düzlemde açıklamaya çalışıyor:
Termodinamik zaman oku
Psikolojik zaman oku
Kozmolojik zaman oku
Termodinamik zaman oku: Termodinamiğin 2. Yasası bizlere düzenli olanlara kıyasla daha fazla düzensiz halin olduğunu söyler. Zamanı, entropinin arttığı yön olarak algılıyoruz. Yani zamanın ileriye doğru akışı, entropi artışıyla uyumlu olarak deneyimlenir. Örneğin: Tavaya yumurta kırdığımızda yumurtayı geri eski haline getiremeyiz, bu sürecin tersi gerçekleşmez. Bu durumda doğanın düzensizliği sevdiğini söyleyebiliriz.
Psikolojik zaman oku: Sadece geçmişi hatırlayıp geleceği hatırlayamayışımız psikolojik zaman okuyla ilgilidir. Biyolojik sistemler termodinamik yasalarına uyduğu için psikolojik ok termodinamiğe bir noktada bağlıdır.
Kozmolojik zaman oku: Zamanın evrenin yapısına bağlı olduğunu söyler. Bir noktada kozmolojik zaman oku da termodinamikle ilişkilidir. Penrose’a göre, erken evrende gravitasyonel entropi olağanüstü derecede düşüktü. İşte bu başlangıç düzeni sayesinde hem entropi artışı hem de bizim zamanı ileriye doğru algılamamız aynı yönde ilerliyor. Evren genişlemeye devam ettiği sürece de biz zamanı ileri akıyormuş gibi deneyimliyoruz. Ancak evren büzülmeye, çökmeye başlarsa zaman okunun tersine döneceğini kesin bir şekilde söyleyemeyiz. Evren çöküyor olsa bile entropi artışı devam edebilir.
Ama entropi artışı bir şekilde durursa ve düzensizlik azalmaya başlarsa işte o zaman kırdığımız yumurtanın eski haline geri dönüştüğüne tanık olabilir ve belki de geleceği hatırlamaya başlayabiliriz. Tabii böylesi bir durumda canlılığın devam ettiğini varsayarsak.
De Cesare, M. (2024). Arrows of time in bouncing cosmologies. Retrieved from https://doi.org/10.48550/arXiv.2405.01380
Hawking, S. (Ekim,2021), Zamanın Kısa Tarihi, Alfa Basım Yayım Dağıtım.