Son yüzyılda giderek artan bir problemin ‘’nüfus kalabalığı’’ olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Artan bu nüfusa; barınması için alan ve beslenmesi içinse tüm besinlerin kaynağı olan toprak ve tarım gereklidir.
Barınmaya olan ihtiyaç kentselleşme yolunda kendisine bir yol çiziyor. Kentselleşme ve nüfus artışının getirdiği kirlilik, iklim değişikliği, gereğinden fazla kaynak tüketimi ve bol miktarda artan asit yağmurlarına karşı tarımda bir umut ışığı doğmalıdır.
Bizlere kısa sürede ve çok daha az maliyete daha kaliteli ve sağlıklı gıdalar sunan Topraksız Tarım, dünya çapında Elektronik Tarım (eTarım) olarak da biliniyor. Sadece bilinmekle kalmayıp ‘’Passengers’’ ve ‘’Snowpiercer’’ gibi bilim-kurgu filmlerinde de karşımıza çıkmakta.
Tıpkı bir sera misali kapalı ortamda yapılan topraksız tarım, bitkinin olgunlaşıp önümüze gelene kadar ki süreçte ihtiyaç duyacağı tüm mineral ve vitaminleri barındıran su dolu elektronik kap ile işi elektrokimyasal boyuta taşıyor.
İşte bu dikey tarımın altı çizilesi noktası ise topraksız ve sadece mineralli sudan oluşan elektronik kap diyebiliriz. Bu kap, PEDOT:PSS adı verilen yüksek iletkenlikteki polimerden üretilmesi nedeniyle yüksek gerilim hattı oluşturur ve mini bir elektroliz havuzu gerçekleşir.
Normalde topraktan alınan Azot(N), + ve – iyonlarını içeren elektroliz ile bitkiye aktarılmış oluyor. PNAS dergisi ve The New York Times gazetesi bizlere şunu söylüyor:’’Topraksız Tarım, 15 gün gibi kısa sürede bitkinin büyümesinde %50 artış sağladı.’’
https://www.nytimes.com/2021/07/06/dining/hydroponic-farming.html
Tübitak Mart Ayı Sayısı- Sayfa 13-Verimi Artıran ‘’Elektronik Toprak’’