Süper kahraman filmlerinde genetik değişim ya da kimyasal dönüşümle olağanüstü güçler kazanmak artık klasik bir tema hâline geldi. Marvel evreninin ikonik karakterlerinden biri olan Örümcek Adam (Spider-Man), radyoaktif bir örümceğin ısırığıyla genetik mutasyona uğrayarak örümcek ağı üretme, duvarlara tırmanma ve reflekslerini artırma gibi güçler kazanır. Peki bu kurgu, moleküler biyoloji ve kimya açısından mümkün olabilir mi?
Gerçek dünyada, genetik mühendisliği sayesinde organizmaların DNA’sına yeni özellikler eklemek mümkündür. Örneğin, CRISPR-Cas9 teknolojisiyle insan DNA’sına müdahale ederek belirli proteinlerin üretimini artırılabilir veya değiştirebiliriz.
Ancak, Örümcek Adam’daki gibi birden fazla karmaşık özelliğin -üstün refleks, yapışkan eller, ağ üretimi gibi- aynı anda ve bir örümcekten insana geçmesi şu anki bilimsel ve kimyasal bilgiyle mümkün değildir. Ayrıca, örümceklerin ağ üreten ipek bezleri kas yapısı olmayan yerlerde bulunur ve bu bezlerin insanlar tarafından sentezlenmesi sadece dışsal sistemlerle (örneğin biyomimetik malzemelerle) mümkündür.
Yine de bilim bu tür fikirlerden ilham almaya devam ediyor. “spider silk” (örümcek ipeği) üretimi için E. coli gibi bakterilerin genetik olarak düzenlenmesiyle biyomalzemeler elde ediliyor. Bu malzemeler kurşun geçirmez yeleklerden yapay tendonlara kadar birçok alanda kullanılıyor. Kimya ve biyoteknoloji bu hayali gerçek kılmakta oldukça sınırlı ancak her geçen gün bu sınırlar biraz daha esnetiliyor.
Cong, L., et al. (2013). Multiplex genome engineering using CRISPR/Cas systems. Science, 339(6121), 819-823.
Lewis, R. (2006). Spider Silk: Evolution and 400 Million Years of Spinning, Waiting, Snagging, and Mating. Yale University Press.
Kastritis, P. L., & Bonvin, A. M. (2013). On the binding affinity of macromolecular interactions: daring to ask why proteins interact. Journal of The Royal Society Interface, 10(79), 20120835.
Nature News Feature (2019). Can CRISPR give us superpowers? https://www.nature.com